“Yazmak iletişim kurmak değil direnmektir.” Direnmek neşe verir.

11 Mayıs 2015 Pazartesi

bir dakika önce ne kadar seviyorsa onu şimdi o kadar nefret ediyor. daha bir gün önce ne kadar hayrandı ise şimdi o kadar alelade birisi gözünde. bir hafta geçmedi kendi elleriyle çizdiği resmini koynunda taşıyordu, şimdi paramparça ettiği resmini.

ya benimsin diyor ya da benim. sevdiğinin izini arıyor. sevdiğini sevdiği güne lanet. sevdiği bir başkasını seviyor. sevdiği mutlu. nasıl olur. o böyle mutsuzken sevdiği nasıl mutlu olur.

o ona bir gülse hemen hazır yeniden sevmeye. arkadaş olamaz ama, dost olamaz sevdiğiyle. sevgililiğe yapılan yatırım onunla dost olmak; belki bir gün gözü gözüme değer diye, gözünü gözünden ayırmamak. onun için dost olmak; belki bir gün gözü başka bir göze değer belki diye, gözünü gözünden ayırmamak.

sorup soruşturuyor buluyor izini. çıkıyor karşısına:

-ben sevdim seni, diyor, sen banabununasılyaparsın.
-ben sana ne yaptım.
-hiçbir şey yapmadın. sen bana hiçbir şey yapmadın. neden yapmadın. neden yapmadın.
-ben çünkü istemiyorum.
-sen başkasına yaptın bana yapmadığını.
-yapmadım.
-sus yalan söyleme. cevap verme.
-sen değil sorun. ben istemiyorum.
-ben seni anlamıyorum.
-öyle istiyorsun.
-sus artık.

cebinden çıkardığı çakısı. sevdiğinin gözleri kocaman. işte bu defa sevdiği de gözlerini ayıramıyor ondan, sürekli gözlerinden kaçırdığı gözleri gözlerinde şimdi. korkma, diyor, kara toprakla bile paylaşmam seni.