“Yazmak iletişim kurmak değil direnmektir.” Direnmek neşe verir.

31 Ocak 2014 Cuma

'radikal solcu' olarak girdiğim berberden "sarıgül iyi adam" diyerek çıktım. önce oy vermeye ikna ettiler beni. sonra "abi yanlış anlama ben sıradan bir vatandaş olarak söylüyorum bunları sana" ile başlayan konuşma saçlarımın kıvırcık olmasının gerginliğiyle bitti. sakalımın uzun olması ile muhteşem yüzyıl arasında bağlantı kuruldu. gramscinin ruhu gezindi durdu berberde.
sonra galataya oyuncu bi arkadaşımın evine gittik. viski içtik. tinercilerle ilgili bir kısa film çekmeye karar verdik.
oradan baba zula konserine gittik. konserde tekrar sola doğru kaydık. errrrkeeekkkler geldi sonra. önümüze durdular. en yersiz zamanı bekleyip her yer taksim her yer direniş diye bağırmaya başladılar. direnişi eğlenceye alet etmelerinin erkek olmalarıyla ilişkili olduğuna bir kadın arkadaşımı ikna etmeye çalışmakla geçti konserden sonraki çorba vakti. ama ne eğlendik. çok eğlendik.

tanrı: hayvan, bitki tamam da, insan olmadı. hadi bir kaç ülke neyse de, türkiye hiç olmadı...