“Yazmak iletişim kurmak değil direnmektir.” Direnmek neşe verir.

18 Temmuz 2011 Pazartesi

bir de tuhaftır, insan bazen ortada hiç bir sebep yokken yalan söylüyor. buradaki insan ben ve sen elbette. herkeste gözlemliyorum bunu. başkalarının gönlünü eylemek istiyorum muhtemelen ama yani öyle bir durum ki artık.. yani ortada hiç bir sebep yok. en kötüsü de sonradan anlattıkların karışmaya başlıyor. aynı anıyı beş farklı şekilde anlatıyorsun. skorlar, rakamlar değişiyor. hatırlamaya çalışıyorsun, yok, öyle bir değiştirmişsin ki içinden çıkamıyorsun. hayır kimi zaman geliyor iki - üç anıyı birleştiriyorsun. facia!

ama bu ikiyüzlülük değil. normal bir durum. karşıdaki insanın dinleyişine göre anlatmakta bir tuhaflık yok. onun dinlediği yerden anlatınca kimi zaman dünyanın en dürüst insanısın, kimi zaman en muhafazakar, kimi zaman en çapkın, kiminde en sosyalist, kiminde en mistik... böyle uzar gider bu. ama için rahat olsun ey büyük insan. hepsi sensin, sen kabul etsen de etmesen de. nasıl ki biz bu blogu dört (bilemedin beş) kişi yazıyorsak, sen de beş (bilemedin altı) kişisin toplamda. barış onlarla. yalan dolan zaten dünya...